Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kurşun geçirmez yelek | bulletproof vest n. | ||
Tom was wearing a bulletproof vest, so the bullet didn't kill him. Tom kurşun geçirmez yelek giyiyordu, bu yüzden kurşun onu öldürmedi. More Sentences |
||||
General | kurşun geçirmez yelek | bullet-proof vest n. | ||
If Tom had been wearing a bullet-proof vest like the other police officers, he probably wouldn't have died. Tom da diğer polis memurları gibi kurşun geçirmez yelek giyseydi muhtemelen ölmezdi. More Sentences |
||||
General | kurşun geçirmez yelek | bullet proof vest n. | ||
General | kurşun geçirmez yelek | ballistic vest n. | ||
Military | ||||
Military | kurşun geçirmez yelek | bullet-proof coat n. | ||
Military | kurşun geçirmez yelek | flak jacket n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | kaz tüyü içeren kurşun geçirmez yelek giymiş | goosed adj. |
Chemistry | ||
Chemistry | alev geciktirici özelliklere sahip ve kurşun geçirmez yelek ve lastik yapımında kullanılan güçlü, ısıya dayanıklı bir fiber | aramid fiber n. |
Chemistry | alev geciktirici özelliklere sahip ve kurşun geçirmez yelek ve lastik yapımında kullanılan güçlü, ısıya dayanıklı bir fiber | polyaramid fiber n. |